Hakim ile Genç

Yazan : Şadi Evren ŞEKER

Bugün, Dr. Mehmet Lütfi Arslan tarafından yazılmış olan “Hakim ile Genç” isimli kitap hakkında yazmak istiyorum.

Hakim_ile_Genç

Çağımızın yaralarına ‘Hekim’ olacak Hakim’in sözleri oldukça sade ve basit anlatılmış, kitabın girişinde önce tezatlar ile doğru yolun sağ ve soluna gel-gitler yaşanıyor.

Örneğin her seferinin mukim olması, dün kadar yakın olan ama dün kadar ulaşılmaz bir zamanın tarifi, aslında yolun bir düş oluşu ve bu yolda her defasında aldatmak her defasında aldanmak, sadakati sınamak ve sınanmak gibi çok sayıda gel gitten sonra başlıyor keyfiyetin keyfine.

işlenen bazı maddeler aşağıdaki gibi sıralanabilir

1. Şekil ve öz ikilemi arasında özün (keyfiyetin) önemi

2. Gözlerin iki taraflı birer duyu olduğu ve hem gören hem erdiren olması. Çağımızda ise keyfiyetini yitirerek sadece görmeye yaraması. Tedavisi için güzele bakmak.

3. Her insanın biricik oluşu ve hikmete giden bu biricikliğin keşfi için göze, dile ve mideye sahip çıkmanın önemi

4. Dolu kaba kimse birşey koyamaz, sürekli bir açlık içerisinde olmak gerekir.

5. Okumak hayata geliş maksadımızdır, okuyarak hakikatin farklı yüzleri yok olur ve sadece O’nun hakikati kalır, işte okumak sadece O’nun hakikatini okuyabilmektir.

6. Yusuf ve kuyu metaforu ile herkesin düştüğü kuyu ve kiminin bu kuyuda yer edişi, kiminin çıkış gayreti kimine ise uzanan bir yardım eli anlatılıyor. Kuyuya düşmeden Mısıra hükümdar olmak, Mısırın hükümdarlığının da bir kuyu olduğunu sorgulanıyor.

7. Salihlerle birlikte olmanın önemi, gönlün liman olmasının ancak bu şekildeki insanlarla beraberlikten geçtiği ve bu hikmet yolunda aslında herkesin kendine göre bir yol çizdiği (yine bir ikilem, aslında kitabın başından sonuna kadar bu ikilemler, okuyucuyu hiç bırakmıyor) Yine kitabın ilerleyen kısımlarında bu hususta, “Zaman vardır zamanlardan seçilmiş, mekan vardır mekanlardan seçilmiş, insan vardır insanlardan seçilmiş” vurgusu da bulunmakta.

8. Kitabın kapağına konu olan okyanusun kenarındaki bir evde akvaryuma hapis bir balığın daramı ve hasretin gerçek tarifi: Hasret suyun suya duyduğu ve birbirine kavuştuklarında hiç ayrılamaz oluşudur.

9. “Hakikat mevzubahis olunca kelimeler açılamaay değil stretmeye yarar”(bunu söyleyen kişinin ikilemi)

10. Dallarını toprağa daldırıp her dalan daldan bir ağaca kök olan banyan ağacı

11. Göklere uzanan bir kule ile Rableri ile boy ölmçeye kalkışan babil kavimlerinin bir anda birbirinin diline yabancı olması, hak diline yabancı olması ve hepimizin içinde yükselen babil kulesi

12. Sevgi ve her sevginin,insanın içerisine iki tohum atması, birinin Hakk’a uzanan diğeri cehenneme uzanan bu tohumların büyümesi.

13. Hiçbirşeyin tesadüf olmadığı gibi birbirine yazılmış olanlar ve bu yazıdaki sırrı keşif. Kimlerle beraber olduğumuz ve bu kimlerin kime hangi mana ile yazıldığı.

Kitabın sonunda da mezil denilenin bir aldatma olduğu, hiçbir menzilin yol kesmeyeceği ve menzile ulaşmanın ancak doygunlukla olacağı (bkz. 4. madde) uyarısı yapılıyor.

Ayrıca tasavvufa dair çok sayıda eğitici ve güzel bilgi de içeriyor. Örneğin ikindi vaktinin zeval vakti oluşur ve gündüzün seheri oluşu, kötülüğün kendimize zarar vermesinin nefisten, başkasına zarar vermesinin şeytandan oluşu, kabz rüzgarı ile af dilemenin kapısını, bast rüzgarı ile şükrün kapısını açmanın önemi ve hizmet ve şükürde devamın önemi gibi oldukça muhim konular var.

Yine kitabın maksadını sanki kitaptaki şu dua çok güzel anlatıyor : “Ya Rab! Hissedileceği hissetmeden, düşünüleceği düşünmeden terk-i dünya eden bahtsızlardan eyleme bizi!”

Kitabı kim okumalı diye sorulursa, buna da yine kitaptan bir cevapla : “Bulanlar ancak arayanlardır” demek ve bir derdi olan, bir arayışı olana hitap ettiğini yazmakta fayda var.