Finallerin Ardından

Sonunda istanbul üniversitesinde finaller bitti. Ne yazık ki rektörlükte olan görevlendirmem yüzünden finallere vakit ayıramadım. Aslında nesne yönelimli programlama dersinin demolarını yapmayı veya işletim sistemleri dersinin demolarına girebilmeyi çok istiyordum.

Bu yazıda, finalleri değerlendirmek istiyorum. Genel görüntü tam da beklendiği gibi. Prensip olarak devamsızlıktan kimseyi sınıfta bırakmıyorum ama aralarda rast gele yaptığım yoklamalarda katılan kişi sayısı ile geçen kişi sayısı arasında bağlantı çok kuvvetli. Aslında derse çalışanlar ile geçenler arasındaki bağlantı demek daha doğru. Örneğin aşağıdaki soruyu, nesne yönelimli programlama dersinin finalinde sordum:


Aşağıdaki şekilde bir dizinin tanımladığını düşünelim:

private int[] list = { 10, 20, 30, 40, 50 };

Ayrıca aşağıdaki şekilde bir fonksiyon tanımımız olsun:

public void mystery(int[] array) {
    int tmp = array[array.length - 1];
    for (int i = 1; i < array.length; i++) {
        array[i] = array[i - 1];
    }
    array[0] = tmp;
}

Buna göre aşağıdaki çağırma işleminin sonucunda olmasını beklediklerinizi yazınız.

mystery(list);

Aslında yukarıdaki bu sorunun, JAVA veya nesne yönelimli programalam ile hiç ilgisi yok denilebilir. Benim gözümde daha çok bir döngü sorusu ve döngüyü okumayı bilen birisi kolayca yapabilir. Üzücü olan, bu dersi alan kişilerin bir sene kadar programlama dersi görüp (C dilinde) üzerine de bir dönem boyunca JAVA okuduktan sonra bu soruya cevap verememesi.

Dersi 193 kişi alıyor ve soruya doğru cevap veren sadece 34 kişi var. Bu durumda sorun sadece bu derste değil, daha önceki derslerde de değil, bölümde veya küresel ısınmada da değil ama daha çok öğrencilerin çalışmamasında denilebilir. Zaten yoklamalara göre derse en fazla 50-60 kişinin katıldığı ve bunların da bir kısmının ödev, proje yapmadığı, üstüne üstlük koskoca bir dönem boyunca gelip bana JAVA ile ilgili bir soru soran kişi sayısının beşi geçmediği bir sınıfta (ki çalışan insanın soruları olur) çok da farklı olması beklenemezdi.

Bu 193 kişiden derse devam eden ödev proje gönderen ve böyle basit bir soruyu cevaplayan 30 kişilik grup var. Ancak sınavları yaklaşık 7-8 saat önce sabahın 3’üne doğru açıklamış olmama rağmen şimdiden itiraz eden kişi sayısı 20’ye yaklaştı. Bu itiraz eden kişilerin arasında bir iki kişi hariç çoğu derse bile gelmeyen kişiler. Sorsanız hepsinin de geçerli bir sebebi var, elbette derse girmiş olmak, çalışmış olmak, bütün ödev ve projeleri yapmış olmak, sınavdaki soruları yapmış olmak dışında…

Bu öğrenciler ne bekliyor gerçekten bilemiyorum.

Şimdilerde formlarda doldurulan bir meslek hanesi bulunuyor. Bu haneye öğrenci yazılmaya başladıktan sonra işler bozuldu sanırım.

 

 

3 Responses to Finallerin Ardından
  1. Aytac Cici says:

    bahsettiğıniz soruyu yanlış yapan öğrencilerden biriyim. bilmediğimden değil ama zaman baskısı yüzünden. bir çok arkadaşımız son soruya bakamamis bile düzgün. zamanı verimli kullanmak açısından sıkıntı olduğunu düşünüyorum.

    yazınizada katılmamak elde değil ama ben okulumuzda c dersi temelinin düzgün verilmediğini düşünüyorum. mevcut akademik kadrodan programlama alanında uzmanlasmis kişi sayısı az. bu tur derslerin bu konuda uzmanlasmis görevliler tarafından verilmesi gerekiyor bence .

    ben bir myo mezunu olarak yüksek okulda çok daha iyi c eğitimi verildiğini rahatlıkla söyleyebilirim.

    bir diğer noktada uygulama ile sınav arasında uçurum olması. kendimi örnek verecek olursam verilen ödevlerde çokta zorlanmana rağmen sınavlarda oldukça zorlandıgimi söyleyebilirim. uygulama ve sınav birbirini tutmuyor malesef. sebebini bende bulabilmiş değilim. kağıt üzerinde hataları farketmek daha zor olsa gerek yada kağıt üzerinde hiç çalışmayıp direk uygulama yapmakla alakalı olabilir.

    açıkçası okulda bir çok konuda hayal kırıklığına uğradım ama en büyük hayal kırıklıği algoritma ve programlama derslerinin malesef düzgün verilemeyısi. umarım yeni ders düzeniyle beraber bu sorun ortadan kalkar.

    saygılar hocam

  2. Üzülerek sana katılıyorum Aytaç, bilgisayar mühendisliği ile ilgisi bile olmayan çoğu yerde, çok daha ciddi programlama eğitimleri veriliyor. Senin de bahsettiğin gibi MYO seviyesinde programlama öğrenen kişiler bile burada verilen programlama bilgisinden daha fazla bilgiye sahip.
    Ne diyeyim, bu bölümün eğitim seviyesinin yükselmesine acil olarak ihtiyacımız var, bu memleketteki bilişim projelerinde çalışan, üreten kişiler buralardan yetişecek, buradaki bir eğitim problemi, bilişim gibi her alanla ilgisi olan bir sektörde, problemin her alana sirayetine sebep olacaktır.

    • Aytaç Cici says:

      Hocam keşke sizin gibi herkes gerçekleri görebilse. Ben şahsen yakıştıramıyorum koca İstanbul Üniversitesi ve onun en yüksek puanla kapatan bölümlerinden birinde verilen ve bölümün en önemli dersi ( yazılım alanında) anca bu kadar basit verilebilir.

      Bunu rahatlıkla ifade edebilirim İzzet Baysal Üniversitesi Gerede MYO ‘da aldığım C dersi , Ve Kocaeli Endüstri Meslek Lisesin Bilgisayar Yazılım bölümünde aldığım Algoritma dersi çok daha doyurucuydu. Bir üniversitenin kalitesi soruların zorluğuyla ölcülmüyor malesef. Bunu akademik kadronun anlaması lazım diye düşünüyorum.. Bilgisayar Müh. Giriş dersi labında öğrenciye iki sayiyi toplayan fonksiyon yazdırıp ( coğu öğrenci bahsedilen fonksiyonu yazamadı) öğrenciden sınavda harikalar yaratmasını beklemek ne kadar doğru tartışılır.
      Umarım bölümde gelecek yıl bir şeyler değişir. Tamam bu alanda okuldan çok şey beklememek gerek sonuçta proje geliştirmeden kendimizi geliştiremeyiz ama temeli iyi alamayan bir öğrenci proje gekiştirmeye bile çalışmayacak , mezuniyeti için gerekli olan projesini bile başkalarına yaptıracaktır. Ondan sonra piyasa vasıfsız bilgisayar mühendisi kaynayacak.

      Bu alanda ne kadar çok kalifiye elamana ihtiyaç olduğu ortada , ama mezun olan öğrencinin kalitesizliği malesef yazılım alanında gelişmemizi aşırı derecede etkiliyor.

      Gelecek yıllarda herşey çok daha iyi olur umarım.